Ne Kullanıcısı Olduğunuzun İşaretleri Nelerdir?

Ne Kullanıcısı olduğunuzun işaretleri nelerdir? Bir Ne kullanıcısı kendini nasıl ifade eder? Bugünkü yazımızda bu soruların cevaplarını arayacağız. Siz de kendinizde bu özellikleri görüyorsanız; büyük ihtimalle dışadönük sezgi (Ne) işlevini aktif bir biçimde kullanıyorsunuz demektir.

Başlarken

Bir NJ veya NP kişilik tipi olup olmadığınızı bilmekte hiç zorlandınız mı? Pek çok kişilik testi, bilişsel işlevler yerine ikiliklere (I/E, N/S, T/F, J/P) dayandığından; NP yönü güçlü olan insanların, NJ olarak yanlış ifade edildiklerine şahit olmaktayız. Tabi bazen de bunun tam tersi bir durum da söz konusu olmaktadır. Bu yüzden bu yazı dizimizde bilişsel işlevlerin her birinin nasıl işlediğini ve kullanıcılarının kendilerini nasıl ifade ettiklerini açıklamaya çalışıyoruz. Dün NJ tiplerinin baskın veya yardımcı işlevi olan içedönük sezgiden bahsettik . Bugün de NP türlerinin baskın veya yardımcı işlevi olan dışadönük sezgiden yani Ne’den bahsedeceğiz.

Siz de bilişsel işlevlerden hangilerinin siz de daha aktif olduğunu bulmak istiyorsanız; bu yazı dizimizi takip etmelisiniz. Ayrıca daha önce bilişsel işlevler ile ilgili paylaştığımız temel teori yazılarımıza da bir göz atabilirsiniz.

Dışadönük Sezgi (Ne) İşlevinin Genel Özelliklerini Hatırlayalım

Dışadönük sezgi, yani Ne bir algılama (bilgi toplama) işlevidir. NP’ler, etraflarındaki dünyadaki teorik olasılıkları ve soyut bağlantıları görmek için dışadönük sezgiyi (veya kısaca Ne’yi) kullanırlar. Ne, insanlar, nesneler ve olaylar arasındaki ilişkileri ve kalıpları bulmak için nesnel dış dünyaya odaklanır. NP’ler, topladıkları bilgileri olasılıklar oluşturmak ve evrendeki yeni anlamları ve potansiyelleri keşfetmek için kullanırlar.

Daha detaylı bilgi edinmek için Dışadönük Sezgi Nedir? başlıklı yazımıza bir göz atabilirsiniz.

Bir Ne Kullanıcısı Kendisi İle İlgili Hangi Özellikleri Vurgular?

“Aklımdaki her şey birbiriyle bağlantılı”. Ayrıntılı bir örümcek ağı gibi, daima etrafımda bağlantılar görüyorum. Hatta çevremdeki her şeyi analiz ederken içinde bulunduğum andan uzaklaştığımı hissediyorum. Hatta bunların birbirleriyle nasıl uyum sağladıklarını çözmeye çalışırken de aynı şeyi yaşıyorum. Ayrıca yeni edindiğim bir bilgi parçası tüm bu ağı değiştirdiğinde binlerce yeni bağlantı görüyorum. Gördüğüm resim değiştiğinde bu durumu yaşamak benim için oldukça doğal geliyor.

“Değişimi ve karşıma çıkaracağı zorluklarla yüzleşmeyi severim”. Rutin yapı beni sıkıyor. Risk almaktan, hata yapmaktan, yeni şeyler öğrenmekten haz alıyorum. Ayrıca, ortaya çıkan yeni olasılıkları gerçekleştirmeye cesaret etmekten heyecan duyuyorum.

“Geleneksel yaklaşımları umursamıyorum. Onlarla ilgilenmiyorum”. Denenmiş ve gerçeklere dayanan yöntemler ve tecrübeyle güven kazanmış kurallar beni rahatsız ediyor. Daha önce yapılmış olandan daha iyi olabilecek yeni, yenilikçi ve özgün bir çözümle ilgilenmek bana daha cazip geliyor.

İhtimallerle Dolu Bir Dünya ve Düşüncenin Örümcek Ağı ve Ne Kullanıcısı

“Etrafıma baktığımda her yerde yeni potansiyeller ve olasılıklar görüyorum”. Bir ağaç görsem, içine bir ağaç evin yapıldığını ya da çocukların ona tırmandığını hayal ediyorum. Hatta bazen ağacın kesildiğini ve bunun çevre için ne anlama geldiğini hayal ediyorum. Ayrıca, çevreyi, yağmur ormanlarını ve tüm yaşamlarımız üzerindeki etkisini düşünmeye başlıyorum. Sonra yağmur ormanlarını korumanın yollarını düşünmeye başlıyorum ve bahçeme bir ağaç diksem mi acaba diye düşünüyorum. Ardından ne tür bir ağaç dikmem gerektiğini düşünüyorum… Düşünceler ve fikirler öylece gelmeye devam ediyorlar.

“Olasılıklardan olasılıklara sürükleniyorum”. Etrafımdaki dünyayı görüyorum ve sürekli kendime “bunun ne gibi bir olasılığı var?”, “bununla ne gibi yeni şeyler yapabilirim?”, “bu bilgi başka bir şeyle nasıl bağlantılı?” diye soruyorum. Ayrıca, her zaman “ne olabileceğine” ve “neyin neye dönüşebileceğine” odaklandım.

“Geleceğin ihtimallerine kendimi o kadar kaptırıyorum ki; bazen bugünü unutuyorum”. Zihnim her zaman potansiyel olasılıklara ve teorik sonuçlara odaklanmış durumda; Öyle ki şu anda neler olduğunu gözden kaçırıyorum. Hatta bazen yemek yemeyi, uyumayı veya günlük ihtiyaçlarımı karşılamayı bile unutuyorum.

Kendine Has Durumlar

“İnsanlarla herhangi bir konu üzerinde beyin fırtınası yapmak beni canlandırıyor”. Başkalarıyla birlikte olmak ve onlarla, yeni olasılıklar ve fikirler üretmek bana çok ilham verici geliyor. Çünkü zihnimde yeni bağlantılar ve çözümler gelişiyor. Ayrıca geliştirebileceğimiz tüm olanakları ve yeni şeyleri, yenilikçi fikirlerle diğer insanlara sunarak; onları heyecanlandırmayı ve onlara yeni fikirlerimle meydan okumayı seviyorum.

“Somut şeylerden çok; teorik olan şeyler beni daha çok çekiyor”. Duyusal fiziksel dünyayla ilgilenmekten daha çok soyut veya teorik olasılıklar üretmeye odaklanıyorum. Zihnim, fikirlerin ve teorilerin gerçek bir oyun alanı gibi. Hatta düşüncelerimde o kadar kayboluyorum ki bazen daha içedönük bir hal alıyorum.

“Önümdeki alternatifleri ve olasılıkları azaltmak strese girmeme neden oluyor”. Fikir ve olasılıklar üretmeyi bir tanesini gerçekleştirmekten daha çok seviyorum. Potansiyeli olan veya ilham verici ve ilginç görünen diğer olasılıkları ve seçenekleri dışarıda bırakmak; benim için çok zor oluyor. Hatta bu eğilimim nedeniyle bazen kararsız biri gibi görünüyorum.

“Oldukça açık fikirli biriyimdir”. Herhangi bir sonuca çok fazla açıdan baktığım için; diğer insanların neden farklı görüş ve inançlara sahip olduğunu kolayca anlayabiliyorum. Ayrıca kendi fikirlerimi ve görüşlerimi diğer insanlara dayatmamaya çalışıyorum. Ancak diğer insanların inatçı olması ve çok çabuk sonuca varması beni rahatsız ediyor.

Ne düşünüyorsunuz?

Siz de bir dışadönük sezgi Ne kullanıcısı mısınız? ya da ekleyeceğiniz kendi deneyimleriniz var mı? Lütfen yorumlarda bana bildirin!

Yapılan testlerde NP tipi olarak tespit edilen birçok kişi, burada yazılan noktalarla gerçekten ilgili olmadıklarını söylüyorlar. Bunun nedeni, çevrimiçi testlerin bir çoğunun insanları yanlış çözümlemesinden kaynaklanıyor. Siz de bu özelliklerle gerçekten ilgili değilseniz ama yine de kendinizi sezgisel olarak tanımlamışsanız, Psikolojik Tipler (The Collected Works of CG Jung, Cilt 6) (Bollingen Series XX) kitabına bir göz atmalısınız.

Referanslar:

Neuroscience of Personality
Depth Typology
Gifts Differing
Psychological Types
The Magic Diamond

Bir yanıt yazın