INTP, İçedönüklük (I), Sezgisellik (N), Düşünme (T) ve Algılama (P) kişilik özelliklerine sahiptir. Ayrıca işlev yığını Ti-Ne-Si-Fe şeklindedir. Bu esnek düşünür, hayatın birçok yönüne alışılmamış bir yaklaşımla bakmaktan hoşlanır. Her şeyi deneyimleme isteğini kişisel yaratıcılığıyla birleştirerek genellikle daha önce gidilmemiş yollar arar.
“Önemli olan sorgulamayı bırakmamaktır. Merakın kendi varoluş nedeni vardır.” Albert EİNSTEİN
INTP, benzersiz bakış açısı ve güçlü zekasıyla gurur duyar. Bir sonuca varamasa bile evrenin gizemlerini çözmeye çalışır. Onun bu hali bize tüm zamanların en etkili filozoflarının ve bilim adamlarının bazılarının neden INTP olduğunu bize açıklar. Bu kişilik tipi oldukça nadirdir. Yaratıcılık kabiliyetiyle ortaya çıkardığı yenilikçi fikirler ve icatlarla farkını ortaya koymaktan çekinmez.
INTP ve Hayal Gücü
INTP hayal dünyasına girdiğinde kendini kaybeder. Bu durum yaratıcı ve meraklı INTP için hiç de kötü bir şey değildir. Bu kişilik tipine sahip bir insan düşünmeyi neredeyse hiç bırakmaz. Uyandığı andan itibaren zihni fikirler, sorular ve düşlemlerle dolup taşar. Hatta bazen kendini kafasında tartışmalar yaparken bile bulur. O, kendi zihin dünyasının içinde olduğunun farkına vardığında zihin dünyasının işleyişine sonsuz bir hayranlık duyar.
INTP‘ye dışarıdan bakıldığında hiç bitmeyen bir hayal içinde yaşıyor gibi görünebilir. Düşünceli, mesafeli ve biraz çekingen olmasıyla ünlüdür. Aslında tüm bu mesafe zihinsel enerjisini o anda var olan kişiye, olaya, nesneye veya olguya yönlendirmeye çalışıyor olmasındandır. O yeterli odaklanmayı sağlayana kadar çevresindeki herkes için bu durum genellikle rahatsız edici olur. Ancak hangi modda olursa olsun INTP içe dönüktür. Ayrıca yoğun sosyalleşme durumlarında yorgunluk veya gerginlik hissetme eğilimindedir. O, uzun bir günün ardından kendi düşünceleriyle baş başa kalmak için can atar.
Ayrıca şunu da belirtmeliyiz ki; bir INTP’nin yoğun sosyal ortamlarda düşmanca veya gergin olduklarını düşünmek yanlış olur. Çünkü o, zihinsel enerjisine uygun biriyle bağlantı kurduğunda aydınlanır; ve hatta bir düşünceden diğerine sıçrar durur. Öyle ki, başka bir meraklı ve sorgulayıcı ruhla fikir alışverişi yapmanın veya canlı bir tartışmanın tadını çıkarma fırsatı gibi onlara enerji veren çok az şey vardır.
İlkokul Çocukluğunda Bir INTP
INTP kalıplaşmış düşünceleri analiz etmeyi sever. Nasıl yaptığını bilmez ama; bu kişilik tipine sahip biri, genellikle tutarsızlıkları ve düzensizlikleri tespit etme konusunda Sherlock Holmesvari bir hünere sahiptir. Başka bir deyişle, onlara yalan söylemek kötü bir fikirdir.
Kendine göre INTP her zaman sözünde durmak zorunda değildir. Nadiren sahtekâr olmayı amaçlar; fakat aktif zihni onu bazen baştan sona düşünmedikleri fikir ve teorilerle dolup taşar. O, hafta sonu planından temel bir ahlaki ilkeye kadar her konuda fikrini kolaylıkla değiştirir. Öyle ki, ilk başta kesin karar vermiş gibi göründüğünü hiç fark edemez bile. Ek olarak, ilginç bir tartışmayı devam ettirmek için şeytanın avukatı rolünü oynamaktan da mutlu olur.
INTP için en iyi sohbetler, alışılmamış düşünceler ve olağandışı durumların bolca yer bulduğu beyin fırtınası oturumlarıdır. O, tüm gününü fikirler ve olasılıklar hakkında düşünerek geçirmeyi bir sorun olarak görmez; zaten genellikle de öyle yapar. Bununla birlikte, bu fikirleri gerçeğe dönüştürmenin pratikleri ve günlük gayretleri pek de ilgisini çekmez. Neyse ki, zor bir sorunu inceleme ve bu soruna yaratıcı bir çözüm bulma durumu söz konusu olduğunda; çok az kişilik tipi INTP’nin yaratıcı dehası ve potansiyeliyle boy ölçüşür.
Evrenin En Büyük Gizemi
INTP evrendeki her şeyi anlamak ister. Ancak özellikle bir alan onu çok şaşırtır: insan doğası. Bu kişilik tipi kendini en çok mantık ve rasyonalite alanlarında rahat ve dingin hisseder. Sonuç olarak, duyguları ve insan davranışları (kendininkiler de dahil olmak üzere) karşısında şaşkına döner; çünkü ona göre bu durumlar mantıklı ve rasyonel değildir.
Bu durum, INTP’nin duygusuz olduğu anlamına gelmez. Bu kişilik tipi arkadaşlarına ve sevdiklerine duygusal destek sunmayı genellikle ister. Ancak o, bu desteğin nasıl verileceğini tam olarak bilemez . Haliyle, destek sunmanın en iyi, en doğru ve en verimli yoluna karar veremediği için; genellikle herhangi bir şey yapmamayı veya söylememeyi tercih eder.
Yukarıda bahsi geçen bu “analiz felci” durumu, INTP’nin hayatının birçok alanını etkiler. Bu kişilik tipi en küçük kararları bile gözden geçirir. Bu durum onun kendini etkisiz ve sıkışmış hissetmesine neden olur. Hatta yaşadığı bu sıkışmışlığın zihnindeki açmazından o kadar bitkin düşer ki; günlük yapması gereken şeyleri yapmak için bile çok zorlanır.
İyi haber şu ki, INTP uzun süre bu ruh halinde takılıp kalmaz. Eşsiz güçleri, ara sıra düştüğü bu çıkmazlardan kendini kurtarmak için ihtiyaç duyduğu her şeyi içerir. O kendini mutsuz eden bu belirsizlikten ve bilinmezlikten yaratıcılığını ve açık fikirliliğini kullanarak kurtulur; kendi hayal dünyasına dönerek yeniden mutlu olur.
Bu yazı ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Lütfen yorumlarda paylaşın!