Yardımcı Hissetme İşleviniz Hangisidir?

Yardımcı Hissetme işlevleri nelerdir? Hangi kişilik tipleri yardımcı hissetme işlevlerini kullanırlar? Yardımcı hissetme işlevleri, kullanıcılarında nasıl işlerler? Bugünkü yazımda, yukarıdaki sorulara cevap vermeye çalışacağım. Aynı zamanda da başkalığımızın en büyük parçalarından biri olan yardımcı hissetme işlevlerinin nasıl çalıştığını sizlerle keşfetmeye çalışacağım.

Başlamadan Önce

İki hafta önce her kişilik tipinin baskın işlevini nasıl deneyimlediği üzerine paylaşımlarda bulunmuştum. Bu hafta da yardımcı işlevlerin nasıl kullanıldığı üzerine bir şeyler yazmak istiyorum. Öncelikle belirtmeliyim ki, yardımcı işlev, baskın işlevimize destek görevi görür. Baskın işlevimizi kişiliğimizin “başkomutanı”, yardımcı işlevimizi ise “ikinci komutan” olarak düşünebiliriz.

Yardımcı işlevimiz, baskın işlevimiz için bir denge unsurudur. Bu sebeple eğer bir içedönükseniz, yardımcı işleviniz doğal olarak dışadönük bir işlev olacaktır. Eğer dışadönük iseniz, yardımcı işleviniz de doğal olarak içedönük bir işlev olacaktır. Bunun nedeni basittir: ruhlarımızın bir dengeye ihtiyacı olması… Haliyle içedönük birinin öznel iç dünya fikirlerini dış dünya girdileriyle dengelemesi gerekir. Dışadönüklerin ise dış dünya etkileşimlerini ve tepkilerini öznel analiz ve yansıtma ile dengelemesi gerekir.

İşlevlerin çalışma biçimi hakkında bu temel bilgiyi akılda tutarak, yardımcı hissetme işlevi hakkında bir şeyler söylemeye başlayabiliriz.

İşlevler hakkında daha fazla bilgi edinmek için Bilişsel İşlevler kategorimize bir göz atabilirsiniz. Ayrıca Baskın Bilişsel İşlevler kategorimize de bir hatırlatma olması açısından yeniden bakabilirsiniz.

ENFP’lerin ve ESFP’lerin Yardımcı Bilişsel İşlevi: İçedönük Hissetme (Fi)

Bir ENFP veya ESFP iseniz, yardımcı içedönük hissetme işleviniz, değerlerinizle uyumlu olan şeyleri merkeze almanıza yardımcı olur. Bu, kendinize şu tür sorular sorduğunuz anlamına gelir:

“İçgüdülerim bana bu konuda ne söylüyor?”
“Bu doğru mu yanlış mı?”
“Kendime karşı dürüst müyüm?”
“Bu kişi gerçek mi?”
“Gerçekçi miyim?”
“Bir birey olarak benim için gerçekten önemli olan nedir?”

İçedönük hissetme sayesinde, kendinizi dış dünya tarafından birçok farklı yöne çekilmekten alıkoyarsınız. Daha genç yaşlarda muhtemelen İçedönük Hissetme işlevinizi iyi bir şekilde ele alamamışsınız ve verimli bir şekilde kullanmamışsınızdır. Düzinelerce projeyi yarım bırakmış olabilirsiniz. Hatta kalbinizde olup bitenlerden daha çok etrafınızda olup bitenlere odaklanmış olabilirsiniz. Ergenlik çağınıza yaklaştıkça bu işlev daha güçlü bir hale gelmiştir. Bir yetişkin olarak ise bu işlev, kararlarınızı alırken güvendiğiniz bir işlev haline gelmiştir. Bundan dolayı yeni bir fırsat karşınıza çıktığında, bunun değerlerinizle örtüşüp örtüşmediğini bir ölçü olarak kullanmaya başlamışsınızdır. Hatta bu fırsatın uzun vadede önemli olup olmadığını ve değerlerinize ve dürüstlüğünüze uygun olup olmadığını bile analiz etme eğiliminiz gelişmiştir. İşte bunu yapıyor olmanız içedönük hissetmeyi en olgun şekliyle kullandığınızın bir göstergesidir.

Anne Frank’in (kendisi de bir ENFP) aşağıdaki sözleri içedönük hissetme bakış açısını bize çok iyi gösterir:

“Dünyayı iyileştirmeye başlamadan önce kimsenin bir an bile beklemesine gerek olmaması ne kadar harika.”

“İnsanlar sana çeneni kapalı tutmanı söyleyebilir ama bu senin kendi fikrine sahip olmanı engellemez.”

“İnsanın büyüklüğü zenginlikte ya da güçte değil; karakterde ve iyilikte yatar.”

INFJ’lerin ve ISFJ’lerin Yardımcı Bilişsel İşlevi: Dışadönük Hissetme (Fe)

Bir INFJ veya ISFJ iseniz, yardımcı işleviniz, algılarınızı çevrenizdeki dünyanın ihtiyaçları ve değerleriyle dengelemenize yardımcı olur. Kişilik tipinizin bu tarafıyla temasa geçtiğinizde kendinize şunlar gibi sorular sorarsınız:

“Bu karar insanları nasıl etkileyecek?”
“Bu ortamda yapılacak nazik ve uygun şey nedir?”
“Değerlerim neler?”
“İnsanlar nasıl hissediyorlar ve onların moralini nasıl düzeltebilirim?”
“Çevremde karşılanmamış ihtiyaçlar var mı?”
“Duygularımın kabardığını hissediyorum. Onları güvenle ifade edebilir miyim?”

Dışadönük hissetme aracılığıyla, kendinizi içsel öznel yansımalarınızdan o kadar alıkoyarsınız ki; gerçeklikle bağlantınızı kaybedersiniz. Fe, algılarınızı gerçek dünya verileriyle (beden dili, duygular, ihtiyaçlar, değerler, gelenekler, toplumsal beklentiler) dengelemenize yardımcı olur. Çocukken, muhtemelen bu konuda daha az becerikliydiniz. Belki düşünceler içinde kaybolduğunuz hatıralarınız vardır. Belki de çevrenizdeki insanların duygularını fark etmeyi istediğiniz pek çok anınız vardır. Ancak gençlik yıllarınızın başında ve ergenlik çağınızda, bu işleviniz gelişmeye başladı. Hatta şimdi bile gelişmeye devam ediyor. Hissetme işleviniz, insanlarla daha dengeli ve gerilimsiz bir iletişimde bulunmanızı sağlar. Ayrıca insanlarla kendi etik anlayışınızla ve değerlerinizle temas halinde kalmanıza yardımcı olur. Dışadönük hissetme aynı zamanda size duygularınızı ifade etme arzusu da verir. Bu duygularınızı anlamaya çalışırken dışadönük bir düşünme biçimine sahip olduğunuz anlamına gelir. Yani duygularınızı içsel konuşmalarla başkalarına aktarmanıza neden olur.

Leo Tolstoy’un (kendisi de bir INFJ) aşağıdaki sözleri dışadönük hissetme bakış açısını bize çok iyi gösterir:

“İyilik yapmanın kolay olduğu, kendilerine yapılmaya alışık olmayan insanlara faydalı olma ihtimaliyle, kırda sessiz, tenha bir hayat; sonra bir işe yarayacağını umduğun bir iş; sonra dinlenme, doğa, kitaplar, müzik, komşu sevgisi… işte benim mutluluk anlayışım bu.”

“Hiçbir şey hayatımızı veya diğer insanların hayatlarını sürekli nezaketten daha güzel kılamaz.”

“İnsanların ruhlarının birlik için çabalaması ve bunun sonucunda birbirlerine karşı itaatkar davranışları, en yüksek … yaşam yasasını temsil eder.”

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin ne gibi tecrübeleriniz oldu? Lütfen yorumlarda benimle paylaşın!