Kendini Hatırlamak

Kendini hatırlamak üzerine bir kitap yazmak istedim. Çünkü şu hayatta en çok unutulan şeyin hatırlamak olduğunu uzunca süredir gözlemlemekteydim. Ve sonunda bu kitabı tamamladım. Bu nedenle uzunca süredir de bu blogda yazı paylaşamıyordum. Şimdi sizlerle bu konu hakkında konuşmak istiyorum.

Kendini Hatırlamak Üzerine

Bazı kitaplar bilgi verir. Bazıları ise seni içeri çağırır. Bu kitap ikinci türdendir. Eğer elindeyse bu bir rastlantı değildir. Çünkü bu kitap seninle ilgilidir. Sana “sen” sandığın kişiyi anlatmak için değil senin olmadığın şeyi yavaş yavaş bırakabilmen için yazıldı.

Bu kitap bir harita sunmaz. Haritayı senin içinde arar. Ne yapman gerektiğini söylemez, neden yaptığını sorgulatır. Çünkü bu satırlar Enneagram denen kadim bilgelikle örülmüş, felsefi, psikolojik ve ruhsal bir dille yeniden işlenmiştir.

Enneagram dokuz kişilik eğilimi üzerinden insanın gölgesini ve özünü anlamasına yardım eder. Ancak amacı sana bir “tip” vermek değildir. Aksine seni tipinin içinden geçirip özüne yaklaştırmaktır. Kişilik bu yolda sadece bir duraktır, hedef değildir. Bu kitap da seni kişiliğine sıkıştırmak için değil ondan şefkatle çözülüp hafiflemen için yazıldı.

Karşılaşacakların yalın olacak ama sıradan olmayacak. Her bölüm içinde uyanmayı bekleyen bir kapıya benzer. Kapının kilidi paslanmış olabilir ama anahtar cebindedir. Burada okuyacağın kelimeler yalnızca içindeki kilidi fısıldayacak.

Platon, mağaradaki zincirlerinden kurtulan insanın ilk başta ışıkla kamaştığını söyler. Bu kitap da seni o kamaşmaya davet ediyor. Çünkü karanlıktan çıkmak önce göz alır, sonra gönül açar.

Bu bir teori kitabı değil bir davettir. Unutmana, korumana, acınla kalmana ve nihayet hatırlamana izin veren bir çemberdir. Çünkü yolculuk unutmakla başlar; kendini, özünü, hatıralarını unutmakla… 

Ardından korursun; kurduğun zırhları, inşa ettiğin kişiliği. Ama bu kitap sana acınla kalabilmeyi hatırlatır. Çünkü dönüşüm en çok orada başlar. Sonra hatırlarsın. Ve o hatırlama zihinsel değil varoluşsal bir uyanıştır.

Bir gün küçük bir şey olur. Önemsiz gibi görünen bir bakış, bir cümle, bir sessizlik… Ve için titrer. O titreşim tanıdıktır ama uzun zamandır duyulmamıştır. Sonra bir soru doğar: “Ben kimdim?” İşte o an başlayan şey sadece bir arayış değil bir hatırlayıştır.

Okuyucuya Hatırlatma

Bu kitap, o sorunun izini sürenler için yazıldı. Kendini unuttuğunu fark eden, maskelerin ardında başka bir ses duyan, kişiliğin duvarları arasında yankılanan özlemi işitenler için. Bir sistem anlatmaktan çok bir dönüşüm yolculuğunun izlerini taşır.

Enneagram, yüzyıllardır farklı bilgelik geleneklerinde dolaşmış ama modern dünyada yeniden şekillenmiş bir pusuladır. Bu pusulayı okumak için yalnızca bilgi değil sezgi, cesaret ve sessizlik de gerekir. Çünkü öz bilgiyle kavranmaz, ona yalnızca deneyim, yüzleşme ve bırakışla yaklaşılır.

Bu kitap üç temel hareketle örülüdür: Unutma, hatırlama ve dönüşüm. İlk bölümde kişiliğin nasıl inşa edildiğini ve öz’den nasıl uzaklaştığını göreceksin. Ardından sekiz aşamalı bir yolculukta, her tipin çözülme ve yeniden doğuş sürecine tanıklık edeceksin. Ve son bölümde sessizce gelen o soruyla karşılaşacaksın: “Ben kimdim, kim oldum?”

Her bölüm bilgi değil anlam sunar. Her satırda bir yankı vardır. Bazen bir filozofun sesi, bazen bir ruh hekiminin kavrayışı, bazen de bir çocuğun sessizliği…

Bu kitabı kronolojik okuyabilirsin. Ama bazen içsel çağrı seni farklı bir bölüme yönlendirebilir. O çağrıyı takip etmekten çekinme. Çünkü dönüşüm lineer değildir daireseldir.

Unutma! Bu kitap sana cevaplar vermek için değil kendi sesini duyman için yazıldı. Bir cümlede duraksarsan, bir sayfada kalırsan… Belki de hatırlamanın başladığı yer orasıdır.

Eğer yolculuğa hazırsan bu kitap sana harita değil ayna olacak. Ve ayna, yalnızca bakmayı değil görmeyi gerektirir.

Hazırsan başlayalım… Unuttuğun yerden.

Kendini Hatırlamak
Enneagram, Genel Konular, Kendini Hatırlamak

Kendini Hatırlamak

“Kendini Hatırlamak”, Enneagram’ın kadim bilgeliğini felsefe, psikoloji ve ruhsal farkındalıkla buluşturarak okuyucuyu kendi özüne doğru bir keşfe davet ediyor. K. Akdeniz, bu eserde Enneagram’ı sadece bir kişilik sistemi olarak değil, kendini unutmanın ve yeniden hatırlamanın çemberi olarak yorumluyor.

Çekirdek Acı
Genel Konular, Kendini Hatırlamak

ÇEKİRDEK ACI

Çekirdek acını anlamak, seni yalnızca psikolojik değil, ontolojik olarak da dönüştürür. Çünkü bu acı, sadece yaşadığın bir eksiklik değil hayatla kurduğun bağın ilk çatlağıdır. Ve her çatlak, bir giriş kapısıdır.

Kendini Unutma Sanatı
Enneagram, Genel Konular, Kendini Hatırlamak

Kendini Unutma Sanatı

Kişilik Tipi bir unutmadır. Hatırlamak ise öz’e, merkeze, başlangıca dönüştür. Enneagram diliyle konuşursak: Her tip bir sapma, bir yaraya tepki, bir varoluş unutmasıdır. Ve her tip, bu unutmanın içinden doğan bir arzu, korku veya öfkeyle biçimlenmiştir. Yani kişilik, ruhun kendini korumaya aldığı kalıptır. Peki, unutma nasıl olur? 

Hatırlamadan Önceki Otomatik Hal
Genel Konular, Kendini Hatırlamak

HATIRLAMADAN ÖNCEKİ OTOMATİK HAL

Otomatik pilot, Enneagram ve modern yaşamda bilinçsiz tekrarların hâlidir. Gurdjieff, Zen ve Nietzsche perspektifinden uyanışın ilk adımı bu yazıda keşfedebilirsin.
İşte bu uyanışın öncesinde bir hâl vardır: Uyurgezerlik. Var gibi görünen ama aslında orada olmayan bir varoluş. Konuşan ama duymayan, düşünen ama fark etmeyen, hareket eden ama seçmeyen bir benlik. O hâl, yaşamıyormuş gibi yaşamaktır. Hayatın içindeymiş gibi görünürsün ama aslında sadece senaryonu oynarsın.

Hatırlamadan Önceki Kapı
Genel Konular, Kendini Hatırlamak

HATIRLAMADAN ÖNCEKİ KAPI

Bazı bilgiler seni özgürleştirir ve seni, “sen” sandığın şeylerden çözer. Enneagram da bu bilgilerdendir. Çoğu kişi onu bir kişilik testi sanır. Seni tanımlar, sınıflandırır ve bir koda indirger; Tip 1, Tip 3, Tip 5… Oysa Enneagram bir sabitleme değil bir çözülme sanatıdır. Ve bu çözülme özle yeniden temasa açılan derin bir aynadır.

Kendini Hatırlamak Üzerine
Enneagram, Genel Konular, Kendini Hatırlamak

Kendini Hatırlamak Üzerine

Bazı kitaplar bilgi verir. Bazıları ise seni içeri çağırır. Bu kitap ikinci türdendir. Eğer elindeyse bu bir rastlantı değildir. Çünkü bu kitap seninle ilgilidir. Sana “sen” sandığın kişiyi anlatmak için değil senin olmadığın şeyi yavaş yavaş bırakabilmen için yazıldı.

Alışveriş Sepeti
Scroll to Top