Alt Bilişsel İşlevler
Alt Bilişsel İşlevler Neden Önemlidir?
Öncelikle belirtmek isterim ki alt bilişsel işlevler kişisel gelişimimiz için yetkin bir şekilde kullanmayı isteyeceğimiz zihinsel bir süreçlerdir. Ancak bizi bazen kelimenin tam anlamıyla belirsiz süreçlerin içine atar. Bu durum aslında açılmamız, gelişmemiz için önemlidir. Fakat hayatımıza doğru kanalize edilmediğinde bizi açmazlara sürükleyecek bir etki gücüne de sahiptir.
Ayrıca bizler bu işlevi genellikle zaman kaybı olararak görürüz. Özellikle yaptığımız hata ise onu baskın işlevimizden daha az değerli bulmamızdır. Halbuki onu iyi kullandığımızda bize katacağı şeyler olağanüstüdür.
Alt işlevimiz genellikle hayatınızın ustalaşmakta zorlandığımız kısmıdır. Belki de bu nedenle bizi tekrar tekrar aynı yerden tetikleyen deneyimlerden oluşur. Bu deneyimlere de “kavrama deneyimleri” denmektedir. Evet, kişilik farklılıklarımız gereği her birimiz belirli alanlarda çok iyi performans gösteriyoruz. Fakat bu iyi performansı bir şeylerin pahasına sergiliyoruz. İşte alt işlevimiz bunları tetikleyen yönümüzü içerir.
Bu konuları aklımızda tutarak kişilik tiplerinin her birinin alt işlevlerinin onlara neler yaşattığı konusunu konuşmaya başlayabiliriz.
Alt işlev birincil kişilik yığının genellikle göz ardı edilen bir faktörüdür. Fakat kişilik bütünlüğünde çok güçlü bir yeri ve etkisi vardır. Ancak psikolojik tipler konusunda genellikle az bilinen ve az vurgulanan bir konudur. Bunun nedeni alt işlevin anlaşılmasının çok zor olması değildir. Daha çok işlevler hakkında biraz “arka plan bilgisi” gerektirmesidir .
Bu blogda paylaştığım işlevlerle ilgili yazılardan öğrendiğimiz gibi her işlevin (baskın, yardımcı, üçüncül, alt) kendi ihtiyaçları, arzuları ve gündemleri vardır. Ayrıca her bir işlev, genel psişik süreçte söz sahibi olmak ister. Bu durum, bir olay karşısında içimizdeki farklı seslerin çıkmasının da sebebidir. Her birimiz de içimizdeki bu seslerin etkisi altındayızdır. Bu etkiler de bizleri genelde bir çatışma ruh hali içerisine sokmaktadır. Bu noktada bize düşen ise sahip olduğumuz bu temel dört işlevi iyi anlamaktır. Ayrıca işlev yığınımızın farklı ihtiyaçlarını ve arzularını “bütünleştirmenin yollarını” bulmak için çaba sarf etmektir.
Alt Bilişsel İşlevler Ne Yaparlar?
Alt işlev genellikle kayıp, eksik veya bastırılmış işlev olarak adlandırılmaktadır. Çünkü işlev yığınımız içerisinde bilincimize en uzak olanıdır. Bundan dolayı erişilmesi ve bütünleştirilmesi de oldukça zordur. Jung’a göre genellikle rüyalarda kendini gösterir. Bu görüler çoğunlukla derine, denizaltına veya karanlık bir ormana gömülmek şeklindedirler. Bu sembolik görülerin analizi için Jung’un rüyalarına bakmak iyi olacaktır.
Alt işlev, diğer işlevlere göre daha bilinçsiz olmasına rağmen; göz ardı edilemez ve önemsiz olduğu söylenerek reddedilemez. Çünkü onsuz psikospiritüel bütünlüğe ulaşmak imkansızdır! Gerçekten de yaşam ve anlam arayışı, “eksik işlevin” keşfedilmesine ve tüm işlevlerin bütünleştirmesine bağlıdır. Bu tüm psikolojik tipler için geçerlidir.
King’den Bir Alıntı Hakkında
Hatta bu arayış, binlerce yıldır dini ve edebi mitlerde dahi sembolize edilmiştir. Jung’s Four and Some Philosophers adlı kitabında Thomas King, alt işlev arayışını güzel bir şekilde özetliyor:
“Bireyin hayatın boş olduğunu hissettiği zamanlar vardır. Böyle anlarda kişi bir eksiklik hissine kapılır, amaç duygusunu yitirir ve morali bozulur. Hatta kafası karışır. İşte bu noktada birey, yok saydığı alt işlev için zorlu bir arayışa girmeye çağrıldığını hisseder. Bu noktadan sonra birey, zor ve alışılmadık bir yolculuğa çıkar. Bu eksik işlevin arayış seyahatidir.”
Burada King, alt işlevi hayatımıza entegre etme ihtiyacının yaşamımız boyunca mevcut olduğunu iddia ediyor. Ayrıca hepimizin yaşamlarımızda “baskın işlev yorgunluğu” diyeceğimiz şeyden muzdarip olduğumuz bir noktaya ulaştığımızı öne sürüyor.
Başka bir deyişle, baskın işlevimizin tekdüzeliğinden sıkılır ve yeni ve heyecan verici bir şey keşfetmeye kendimizi mecbur hissederiz. King’in görüşüne göre, bu, alt işleve yönelmemizin temel bir nedenidir. Alt işlev, baskın işlevden karakteristik olarak farklı bir deneyim yaşatır. Örneğin, dünyayı mantık (T) ile kalbin (F) merceğinden veya bir filozofun (N) ve bir sporcunun (S) bakış açısından görme ve deneyimleme arasındaki fark gibi.
Kesin ayrımların ışığında, alt işlev genellikle büyülü, gizemli, heyecan ve mutluluk verici olarak deneyimlenir. Bazıları onu “tamamen yeni bir dünya” olarak tanımlarlar. Böylece alt işlev, sahibine güçlü bir yaşam enerjisi ve motivasyon kaynağı olarak hizmet edecektir. Bu nedenle tüm kişilik tipleri, alt işlevlerine karşı güçlü bir iştah ve merak duygusuna sahiptirler.