Fi Kullanıcısı Olduğunuzun İşaretleri Nelerdir?

Fi Kullanıcısı olduğunuzun işaretleri nelerdir? Bir Fi kullanıcısı kendini nasıl ifade eder? Bugünkü yazımızda bu soruların cevaplarını arayacağız. Siz de kendinizde bu özellikleri görüyorsanız; büyük ihtimalle içedönük hissetme (Fi) işlevini aktif bir biçimde kullanıyorsunuz demektir.

Başlarken

Jung tiplerini tanımlamanın en etkili yolu bilişsel işlevleri anlamaktır. Eğer testler veya göstergeler, içedönük hissetme (Fi) veya dışadönük hissetme (Fe) kullanımını belirleyen sorular sorsalardı; bu durum yaşanmazdı. Bu sebeple Birçok IFP‘nin, bilişsel işlevleri dikkate almadığı için kendisini yanlışlıkla IFJ olarak tanımladıklarına şahit oluruz. İçedönük hissetme işlevi, INFP ve ISFP kişilik tiplerinin baskın işlevidir. Ayrıca ENFP ve ESFP kişilik tiplerinin yardımcı işlevidir.

Siz de bilişsel işlevlerden hangilerinin siz de daha aktif olduğunu bulmak istiyorsanız; bu yazı dizimizi takip etmelisiniz. Ayrıca daha önce bilişsel işlevler ile ilgili paylaştığımız temel teori yazılarımıza da bir göz atabilirsiniz.

İçedönük Hissetme (Fi) İşlevinin Genel Özelliklerini Hatırlayalım

İçedönük hissetme karar vermeye etkisi yönüyle bir yargılama işlevidir. Bu, FP’lerin karar verirken kullandıkları işlevin bu olduğu anlamına gelir. Kişinin kendi değerleri, ahlakı, etiği ve duyguları hakkında derin bir farkındalığını içerir. Fi kullanıcıları içsel uyum ararlar ve genellikle çok özel olan çok kişisel değerler dizisine göre yaşamaya çalışırlar.

Daha detaylı bilgi edinmek için İçedönük Hissetme Nedir? başlıklı yazımıza bir göz atabilirsiniz.

Bir Fi Kullanıcısı Kendisi İle İlgili Hangi Özellikleri Vurgular?

“Orijinallik benim için son derece önemlidir”. Hayatımı yaşarken ve diğer insanlarla etkileşim kurarken gerçek ve dürüst olmaya çalışıyorum. Sahte sosyal nezaketler ve gerçek görünmeyen küçük konuşmalar beni çıldırtıyor. Diğer insanların samimiyetsizliğini fark ettiğimde ise kendimi onlardan geri çekiyorum. Çünkü bir insanın olduğu gibi görünmemesinden çok rahatsız oluyorum.

“Başkalarının duygularını üzerime alıyorum”. Diğer insanların hislerini, özellikle bire bir olduğumuzda algılamakta iyiyim. Hatta başkalarının nasıl hissettiklerini onlardan bile önce fark edebiliyorum. Ayrıca onların özellikle olumsuz duygularını üzerime alıyorum.

“Bir şeyin doğru veya yanlış olduğuna dair içimde aniden hisler beliriyor”. Bu hislerin nereden geldiğini tam olarak bilemiyorum. Ancak gördüklerimin, etik anlayışıma ve değerlerime aykırı olduklarına dair güçlü bir önseziye sahibim. Çevremde değerlerime aykırı bir şey yapıldığında endişem artıyor. Hatta kendimi hasta gibi hissetmeye başlıyorum.

Özel Olmak

“Duygularımı kolay kolay paylaşmam. Çünkü onlar benim için çok özeller”. En derin duygularımı ve değer yargılarımı başkalarıyla paylaşmadan önce; birinin güvenimi büyük ölçüde kazanması gerekir. Bu sebeple insanların önünde ağlamayı da hiç sevmem.

“Oldukça bireyci bir yapım vardır”. Toplumun ve içinde yaşadığım kültürün bana nasıl görünmem gerektiği konusundaki önermeleriyle pek ilgilenmem. Mesela bana nasıl giyinmem gerektiğini söylemesiyle hiç önemsemem. Bana gerçek gelen kendime ait zevklere, tarza ve tercihlere sahip olmayı seviyorum.

“Dışarıdan rahat görünsem de iç dünyamda çok güçlü inançlara sahibim”. Başkalarına karşı hoşgörülü, açık fikirli ve kabul edici bir tavrım vardır. İç dünyamda ise sadık kalmaya çalıştığım bir dizi ahlaki ve temel inançlara sahibimdir. Ancak çevremde bu inançlarıma muhalif davranışlar gördüğümde rahatsız olsam da açık fikirli olmaya çalışırım.

“Dışarıdan açık bir kitap gibi okunan biri değilimdir. Hatta daha çok kendini kapatan biriyimdir”. Arkadaş canlısı, girişken ve dışadönük olsam bile; iç dünyamda özel olan bir parçam vardır. Bu sebeple bazı insanlar benim için “gizemli” veya “esrarengiz” olduğumu söylerler. Ancak bu kendimi herkese açmamamla ilgilidir. Zaten bana göre buna çok da gerek yoktur.

Fi Kullanıcısı İçin Özgürlük…

“Kendi değerlerimi başkalarına kabul ettirmeye çalışmam”. Herkesin kendine özgü bir değerlere sahip olma hakkı olduğuna inanıyorum. Bu sebeple bir başkasını incitmediği sürece herkesin kendine göre yaşaması beni rahatsız etmiyor. Ayrıca diğer insanlardan benim ahlak ve etik anlayışıma uymalarını istemekten hiç hoşlanmıyorum. Aynı zamanda başkalarının da bana bunu yapmasından çok rahatsız oluyorum.

“İnsanları eleştirmekten de insanların beni eleştirmesinden de hoşlanmam”. Benim kim olduğum konusu başkalarının yargılayabileceği bir konu değildir. Bu sebeple başka insanların beni yargılamalarından veya performansımı değerlendirmelerinden çok rahatsız olurum. Herkesin ortaya koyması gereken kendine özgü yetenekleri olduğunu biliyorum. Ancak bir başkasını incitmediği sürece insanların işlerini nasıl yaptıkları hakkında yargıda bulunmak bana hiç doğru gelmiyor.

“Her zaman özgürlüğün peşindeyim”. Bir başkası tarafından düzenlenmiş bir dizi kurala ve yapısal düzenlemeye uymaktan hoşlanmıyorum. Seyahat etmeyi, keşfetmeyi, denemeyi ve bağımsız olmayı seviyorum. Kontrol edilmekten veya maniple edilerek tuzağa düşürülmekten nefret ediyorum.

Ne düşünüyorsunuz?

Siz de bir içedönük hissetme Fi kullanıcısı mısınız? Ya da ekleyeceğiniz kendi deneyimleriniz var mı? Lütfen yorumlarda bana bildirin!

Yapılan testlerde Fi tipi olarak tespit edilen birçok kişi, burada yazılan noktalarla gerçekten ilgili olmadıklarını söylüyorlar. Bunun nedeni, çevrimiçi testlerin bir çoğunun insanları yanlış çözümlemesinden kaynaklanıyor. Siz de bu özelliklerle gerçekten ilgili değilseniz ama yine de kendinizi düşünme tipi olarak tanımlamışsanız, Psikolojik Tipler (The Collected Works of CG Jung, Cilt 6) (Bollingen Series XX) kitabına bir göz atmalısınız.

Referanslar:

Neuroscience of Personality
Depth Typology
Gifts Differing
Psychological Types
The Magic Diamond

Bir yanıt yazın